Dil ve Konuşma Bozuklukları Terapisi
Dil ve Konuşma Terapisti kimdir ?
DKT olarak da adlandırılan, dil ve konuşma terapistleri, iletişim
konusunda uzman profesyonellerdir.
DKT’ 'ler, bebeklerden yetişkinlere kadar her yaştan bireyle
çalışmaktadır. İletişim, dil, konuşma, ses ve yutma alanlarında
yaşanan sorun veya bozukluklar dil ve konuşma terapistlerinin meslek
alanları içerisindedir.
Aşağıda DKT’in tedavi/ terapi sürecine dahil olduğu bozukluk ve
güçlükler yer almaktadır.
Gecikmiş Konuşma ve Özgül Dil Bozukluğu
Dil ve konuşma alanlarında çevreleri tarafından desteklenen normal
gelişim gösteren çocuklardan 9. aya kadar ilk sözcüklerini
üretmelerini ,18 aya kadar ise toplamda 50 kelimeye ulaşan
dağarcığının olması beklenir. 3 yaşa gelindiğinde yakınları tarafından
anlaşılır, 4-5 yaşlarında ise artık yetişkin konuşmasına yakın bir
düzeyde olması gerekmektedir. Eğer çocuğunuz bu gelişim basamaklarını
geriden takip ediyor ve ya bu basamakların herhangi birinde yer
almıyorsa herhangi bir nedene bağlı ya da bağlı olmaksızın konuşma
ve/veya dil bozukluğuna sahip olabilir
Akıcılık Bozuklukları ( Kekemelik ve Hızlı Bozuk Konuşma)
Kekemelik bloklar, tekrarlar, uzatmalar ile konuşma akıcılığının
kesintiye uğramasıdır. Son yapılan yabancı ve yerli çalışmalar
kekemeliğin nedeninin tam olarak bilinmediği yönündedir. Kekemeliğin
toplum içinde psikolojik temellere dayandırılmasının sebebi asıl
nedeninin hala bilinmiyor oluşundan kaynaklanmaktadır. Dil ve konuşma
terapistleri kekemelik terapilerinde bireye uygun akıcı konuşma
stratejileri belirleyerek, kekemeliğin günlük yaşam içerisinde
etkisini azaltma amacı güderek bireyin kekemeliğe bakış açısını
değiştirmeyi hedefler. Kekemelik yalnızca bireyin baş edebileceği bir
bozukluk değil çevresinin de desteği olması oldukça önemlidir.
Otizmin Neden Olduğu Dil Konuşma ve İletişim Bozuklukları
Otizmli çocuklar/ bireyler iletişim ortamında konuşmanın anlamsal ve
sosyal kullanım alanlarında zorluk çekmektedirler. Yani konuşmanın
anlamına erişmekte ve kimin ne dediğine odaklanmakta, karşılıklı
konuşma sırasında neyi ne zaman nerede kullanmaları gerektiğine karar
vermekte sorun yaşamaktadırlar. Bireysel terapi sürecinde çocuğa
anlamlı iletişim fırsatları sunulmalı, çocuğun ilgi duyduğu alanlar,
nesneler, kişiler, gibi pek çok seçenek seans içinde dikkatle
incelenmelidir. Klinisyenin terapi sürecinde aileye etkin rol vermesi,
ailenin de bu sürece dahil olması gerekmektedir.
Konuşma Sesi Bozuklukları
Her dil sisteminde olduğu gibi, dil; kurallı seslerin bir araya
gelmesiyle oluşmaktadır. Türkçe’de de olduğu gibi dili oluşturan her
bir ses fonem olarak adlandırılmaktadır. Dili edinen çocuklar fonem
dediğimiz bu sesleri üretmekte sorun yaşayabilirler.
Örneğin;
ARI yerine AYI
TOP yerine BOP
KAŞ yerine TAŞ diyebilir.
Topbaş, S.(2005)’ın ülkemizdeki çocuklarla yaptığı çalışmaya göre 3
yaş 6 aylık döneme kadar hece başı ve hece sonu pozisyonlarda bulunan
tüm sesler (%90 oranda) çocuklar tarafından edinilmektedir. Eğer bu
edinim süreci ilkokul dönemine kadar uzarsa okuma yazma vb. birçok
alanda çocuğun akademik başarısını etkileyebilmektedir.
Konuşma Sesi Bozuklukları Alt Başlıkları
-Fonolojik Bozukluklar
-Artikülasyon Hataları
-Dudak Damak Yarığının Neden Olduğu Konuşma Bozuklukları
Beyin Hasarı Sonrası Oluşan Edinilmiş Dil Bozuklukları
Beynin konuşmayla alakalı bölümlerinin tümör, inme (felç) , kafa
travması veya bazı ilerleyici nörojenik temelli hastalıklar nedeniyle
işlevini yerine getirememesinin yol açtığı dil bozukluğuna afazi
denilmektedir. Hasarın boyutu ve lokasyonuna göre bozukluğun derecesi
değişiklik göstermektedir. Hasta adlandırma, tekrarlama, işitsel
anlama (duyduğunu anlama) okuma, yazma, anlamlı konuşma gibi
alanlarında sorun yaşayabilmektedir. Sorunun başlangıcından itibaren
hasta dil ve konuşma terapistlerince yakın takibe alınmalıdır. Altın
dönem olarak adlandırılan sorunun başlangıcından 6 aylık süre boyunca
iyileşmenin en hızlı gerçekleştiği dönemde terapiye başlanması önem
arz etmektedir. Ayrıca afazide hayata katılımı artıracak sosyal
görevler bireyin yaşadığı psikolojik ve duygusal sorunların aşılmasına
yardımcı olacaktır.
Motor Konuşma Bozuklukları
Konuşma bütünüyle solunum, fonasyon (ses tellerinden ses üretimi),
artikülasyon (üretilen sesin ağız içinde şekillendirilmesi), rezonans
(sesin hava kanallarında dağılması), ve prosodi (ses şiddeti,
yüksekliği gibi değişkenlerle konuşmanın anlamlandırılması) olmak
üzere beş bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenlerin biri veya birkaçını
etkileyen nöromotor bozuklukların yol açtığı konuşma güçlüklerine
motor konuşma bozuklukları denilmektedir. Dizartri ve apraksi olmak
üzere iki tip motor konuşma bozukluğu bulunmaktadır.
Neden olduğu durumlar:
1. Serebrovasküler olaylar
2. Travmatik beyin hasarları
3. Tümörler
4. Serebral palsi
5. Progresif supranükleer palsi
6. Parkinson
7. Huntington hastalığı
8. Amyotrofik lateral skleroz
9. Multipl skleroz
10. Myastania gravis
Ses Bozuklukları Terapisi
Ses hastalıklarının pek çoğu özellikle profesyonel ses kullanıcıları
diye gruplandırdığımız geçimini sesi ile sağlayan; öğretmenler, çağrı
merkezi çalışanları, din görevlileri, ses sanatçıları ve tiyatrocular,
politikacılar gibi kişiler için, sesin yüksek performansla ve
yıpratılarak kullanılmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.
Dolayısıyla bu problemlerin çözümünde, hasara sebep olan esas etkeni
ortadan kaldırabilmek için yanlışları ortadan kaldırıp sesin doğru
kullanımını öğreterek tedavi gereklidir. (Gayem Köprücü,
Kurumumuzda alanında yetkin terapistlerce hazırlanan programlarımız
kişisel ihtiyaçlarınıza göre düzenlenmektedir. Her yaş için konuşma,
dil, ses ve iletişim bozukluklarına birebir danışmanlık, değerlendirme
ve tedavi hizmeti sunulmaktadır.